Hakkımızda bilgiler

Geçmişimiz


Türkiye'deki yozlaşmanın birinci ve en önemli sebebi medyanın BATI KAYNAKLI etki gruplarının eline geçerek, gündemin yanlış belirlenmesidir. Halk sürekli yanlış bilgilendirilerek yanıltılmaktadır ve bunun sonucu olarak da yanlış seçimler yapmaktadır. Ve doğal olarak bu yanlış seçimler, kötü yönetimin kaynağıdır!


Bu kötü yönetim Türkiye'de 1950 yılında başlasa da,aslında hemen 2.dünya savaşı sonrası ABD nin dünya hegomanyasını ele geçirmek için Türkiye gibi ülkelere medya aracılığı ile müdale etmesiyle başlamıştır. Türkiye'deki 1950 de bilinen iktidar değişikliği ile bir karşı devrim süreci, kurulan Menderes hükümetinin iktidarı ele geçirmesiyle hayata geçmeye başlamıştır.


1950 den beri karşı devrimciler, Atatürk'ün arkadaşlarıyla beraber kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin altını oymaya, cumhuriyetin sütünlarını aşındırıp, parçalamaya, temellerini yok edip yıkmaya çalışmışlardır. Bu saldırı ve yıkımı din özgürlüğü kılıfına uydurup, çağdaş yaşamın da yarattığı bazı sorunları çok iyi kullanıp, osmanlının son 400 yıllık köhne yönetimine geri dönme bahanesi ile halkı kandırmışlardır. 

Bu yıkım sürecine ne yazık ki Atatürk gençliği, o zaman ki yaratılan cumhuriyet kuşağı kısmen karşı koysada, çağdaş iletişim yöntemlerini iyi kullanarak, eğitimsiz halk kesimlerine ulaşamamıştır. Özellikle 1980 darbesini destekleyen batı bir taraftan Türkiye'ye daha fazla demokrasi gelmesi gerektiğini söyleyip, öbür taraftan demokrasinin altını, işçi ve çalışan örgütlenmelerini yasaklayarak oymuştur. Türkiye'de siyasal islamcılar ve saftirik solcularla birlik olup türklük düşmanlığı yaptı. Türklüğü savunduğunu iddia eden Türk milliyetçileri de emperyalizmin taşeronluğu seviyesine indi. Batı böylelikle muhalefeti de etki altına aldı. Medyayı kullanan güçler sonuçta bütün kavramların içi boşaltılıp, MEDYAYI BİR YALAN MAKİNASI halinde kullanıp, bütün değerleri yok edip, toplumu ahlaksızlık içine düşürmüşlerdir.

Medyanın bu yozlaşmış halini iyi kullanan hükümetler de, efendileri olan batılı güçleri hoşnut tutabilmek için çabalarken, kendi çıkarlarını da halkın çıkarlarının üstünde tutmuşlardır. İşte bu yüzden halkı fakirlik ve ahlak sorunlarıyla boğuşma derdine düştüğü için, ülkenin geleceğine konulan büyük saatli bombalar konusunda acizlik içinde kalmıştır.

BU durumdaki tek çıkış yolu, hep beraber çalışmaktır. Bu çalışma sürecinde bir taraftan gerçek bilgiyi halka ulaştırırken, öbür taraftan halkımıza kendine güveni aşılamak gerekmektedir. Birlik ve beraberlik ruhunu aşılarken, Atatürk değerleri etrafında birleşmek ve halkımızı şefkat ve sevgi ile kucaklamak zorundayız! 

Bulunduğumu günler, Atatürk'ün türk milliyetçiliğine en çok ihtiyacımız olan günlerdir. Siyasal islamı suistimal eden hükümet, Türk vatandaşlığı yerine kul ve köleliği istediğini artık açık açık gösteriyor ve islam öncesi emevi anlayışına dayalı bir toplum düzenini zorla topluma empoze ediyor. Bu durumu Türkiye'deki TV ve radyo kanallarının ezici bir çoğunluğunun siyasal islamın emrinde olmasından görebiliyoruz!

Sonuç olarak, doğru bilgiye ulaşacak insanlarımız, doğru seçimler, yapıp, doğru yönetimlerle Türkiye Cumhuriyetini çağdaş ülkeler seviyesinin üstüne taşıyacaktır. Halkımızın doğru ve güncel bilgiye ulaşması, olup bitenden haberdar olması, çağdaş dünyayı tanıması ve bilimde, kültürde yüksek seviyelere çıkması için radyo, TV, internet, yapay zeka, yazılı basın, sinema ve dizilerde çok bilinçli çalışmalar yapıp, doğru kanal ve içerikler üretmek zorundayız. Bütün bu süreçte istiklal marşımızın emrettiği gibi KORKMUYORUZ! ÇÜNKÜ biz doğru ve gerçeklerin izinde, halkımızın yüksek karakter ve özelliklerinin tekrar gün yüzüne çıkacağına ve ülkemizin üstüne 1950 den beri çöken emperyalizmin ve onun işbirlikçilerinin hüsrana uğrayacağına eminiz!

50 yılllık Türkiye tecrübemizle

Bu sayfadaki bilgiler, Türkiye'nin güvenliği ve gönencesi için bir çıkış reçetesi olabilir, AMA ANCAK SEN DE KATILIRSAN!

YEREL RADYOLAR KURMAK


Medya yaygın eğitimin en önemli aracı ve radyolar da okuma alışkanlığı olmayan kesime ulaşmak için en etkin araçlardan olduğu için öncelik yerel radyolar kurmak olmalıdır.

İÇERİK YARATMA


Doğru içeriği seçmek yaratmak çok önemli, hiçbir zaman mükemmel olmasa da sürekli daha iyi ve gerçek içeriğe ulaşmak için çabalamalıyız!

KÖKLÜ EĞİTİM KURUMLARI


Bir taraftan askeri liseler, fen liseleri, meslek liseleri gibi orta öğretim kurumlarının güçlendirilmesi, yeniden açılması gerekiyor. Öbür taraftan da internet üzerinden yapay zeka kullanarak daha kaliteli ve çağdaş eğitimi yaygınlaştırmak gerekiyor. AMA HEPSİNDEN ÖNCE EĞİTİM İLKE VE ÖNCELİKLERİNİN DOĞRU BELİRLENMESİ ŞARTTIR!

HEDEF BAĞIMSIZ VE ZENGİN TÜRKİYE


Artık bize takılan zincirleri kırıp, aşılanan aşağılık kompleksinden kurtulup, dostumuzu ve içimizdeki ve dışarıdaki düşmanları iyi tanıma zamanı gelmiştir! Bir an önce herkesi uyandırıp, ortak hedef olan bağımsız ve zengin Türkiye'ye ulaşmak zorundayız. Türkiye coğrafyasında kendi halinde, zayıf bir ülke YAŞAYAMAZ! ÇEVRESİ VE HATTA AVRUPA, ASYA VE AFRİKA İÇLERİNDEKİ ETKİ ALANLARIYLA DÜNYANIN İLK 5 İ arasındaki bir ülke ye diğer 4 büyük gücü saldırma cesareti gösteremez! Öbür türlü diğer 4 güç sürekli bizleri tehdit edip hakimiyet kurmak isteyecektir. Çünkü bu bölgeye hakim olmadan dünyada kimsenin sözü geçmez!

BERABER ÇALIŞALIM, BİZE KATIL

Son söz

Milleti yine milletin azim ve iradesi kurtaracaktır diyor, yüce lider Atatürk!

Bugün de bu söz çok geçerli bir ilkedir. Halkın yanlış seçimlerine kızıp, halka küsmeyi bırakınız. Çünkü o halka ne verilirse, onu geri yansıtır. Dünyanın heryerinde her halkın farklı farklı sorunları vardır. Yaşam bir mücadele olduğuna göre, halkımızdan umut kesmek demek, kendi geleceğimizi başkalarının eline bırakmak demektir. Mücadele ile sürekli gelişme sağlanır ve milletin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesiyle bütün sorunlar yavaş yavaş kısmen çözülür. Umutsuz durum yoktur, sadece umutsuz insanlar vardır.

Bir kurtarıcı beklemek yada halkın iyice mahvolmasıyla ders alacağını ummak gerçekçi yaklaşımlar değildir. Medeniyetin gelişimine bakınca, zaman zaman insanlığın çok büyük gerilemeler yaşadığını ama akıl ve bilimi kullananların her zorluktan güçlenerek çıktığını görürsünüz. Doğa tembelliği, kaderciliği,yılgınlığı kabül etmez. Doğayı iyi tanıyarak, doğaya uyum göstererek, insan doğasının gereklerini yerine getirerek, güçlü ve zengin olmak Türkiye için de olasıdır. Bunun için örgütlü, sağlam, mutlu vatandaşlar yaratmak zorundayız. Siyasal islam bütün olumlu çabaların karşısında islam öncesi toplumun yapısını temsil etmektedir. Bu açıdan Türkiye'de yeri olamaz. Çağdaş ülkeler, vatandaşlık,milli dil ve kimlik ile gelişir. Ayrıca dünyadaki meslek örgütleri de, zamanla milli kimliği destekleyen bir unsur olacaktır. Yani mesleki dayanışma, insan olamanın bir gereği olarak, ulusal dayanışmaya katkı sağlayacaktır.